- takdir etmek
- v. appreciate, prize, admire, pay tribute, estimate, predestinate, predestine, esteem, go for, ordain, recognize, regard* * *appreciate
Turkish-English dictionary. 2013.
takdir etmek
Look at other dictionaries:
takdir etmek (veya eylemek) — 1) beğenmek Ama içinden yine onu takdir etmekten de geri kalmazmış. A. Ş. Hisar 2) önemini, gerekliliğini, değerini anlamak Yarın pazar karıcığım / İşe gitmek var, takdir edersin. C. S. Tarancı 3) değer biçmek, değerlendirmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
takdîr etmek — 1. değerlendirmek. 2. beğenmek. 3. değer biçmek … Osmanli Türkçesİ sözlüğü
ölçümlemek — i 1) Muhakeme etmek 2) Akıl süzgecinden geçirmek, sonuç almak, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
HAZV — Kat etmek, kesmek. * Takdir etmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
alkışlamak — i 1) Bir şeyin beğenildiğini, onaylandığını anlatmak için el çırpmak O zaman biz hayranları onu şiddetle alkışlardık. A. İlhan 2) mec. Beğenmek, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
deve yükü — is. 1) Bir devenin taşıyabileceği yük miktarı 2) sf., mec. Aşırı ölçüde, çok fazla Tarih şuurunun bir terbiye unsuru olduğunu takdir etmek için bir deve yükü malumata sahip olmak gerekmez. S. Ayverdi … Çağatay Osmanlı Sözlük
şapka çıkarmak — bir söz veya durum karşısında söylenecek söz kalmamak ve takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
alnından öpmek — beğenmek, takdir etmek … Çağatay Osmanlı Sözlük
MENY — Meniyi dışarı getirmek. * Takdir etmek. * Okumak. * Hükmetmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
TAKYİZ — Kırılmak. * Takdir etmek. * Sövmek … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
ECEL — Her mahlukun ve canlının Allah tarafından takdir edilen ölüm vakti. Âhirete göç etmek. * İleride olacağı şüphesiz olan. * Allah ın takdir ettiği ömür … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
